Etiket arşivi: yaşam

Vuslat’ın 600 halkadan oluşan 70 metrelik zinciri, Baksı Müzesi’ndeki ‘Emanet’te

T24 Kültür Sanat

2011 yılında Anadolu’da, Bayburt’un kıraç bir tepesinin üzerine akademisyen ve sanatçı Prof. Dr. Hüsamettin Koçan’ın bireysel hayalinin bir sonucu olarak kurulan Baksı Müzesi, sanatçı Vuslat’ın ‘Emanet’ isimli yeni sergisini ağırlıyor.

30 Kasım 2023 tarihine kadar görülebilecek olan Vuslat’ın müze bünyesindeki ilk kişisel sergisi Emanetin küratörlüğünü Chus Martinez üstlendi.

Sergi mekânının merkezinde konumlanan ve dev bir zinciri andıran ‘Yaşamın Göbek Bağı’ adlı eseri için sanatçı Vuslat, sosyal medya hesabında yaptığı paylaşımda şunları söyledi:

“Bu zincirin halkalarını devleştirerek, çok büyüterek tekrar yaptım. 70 metre, 600 halkadan oluşan bir enstalasyon haline getirdim. ‘Hayatın Göbek Bağı’nı böyle düşündüm ve böyle oluşturdum. Anneannemin vefatından birkaç ay evvel bana verdiği altın zincirden ilham aldım.

Dönüyoruz, kıvrılıyoruz, birbirimize yaklaşıyoruz, uzaklaşıyoruz, ilişki kurmaya, bağ kurmaya çalışıyoruz ve sonunda sonsuzluğa giderken birliğe de uzandığımızı hayal ediyorum. Arayışlarımız zihnimde her zaman dönen formlar halinde.

Daireler çizerek, birbirine yaklaşan ve uzaklaşan spiraller oluşturarak ilerliyoruz hayatta. Hayatın akışında hep bir arayış içindeyiz. En büyük emanet hayatın kendisi. Doğum ve ölüm arasındaki zaman ve alanımız.”


‘Yaşamın Göbek Bağı’, PLA üzerine 3D baskı, 2023

“Geçmiş nesillerle bağ kuruyor…”

 Vuslat’ın ‘Emanet’ adlı kişisel sergisi için hazırlanan tanıtım bülteninde yer alan ifadeler şöyle:

Vuslat’ın heykel ve desen çalışmaları etrafında şekillenen serginin temel konusu ‘form’ olgusundan öte bir malzemenin ve belirli formların ilettiği ‘dinamik güçler’e dayanıyor. Çalışmalarında her zaman farklı enerjileri harekete geçiren sanatçı, bu sergi aracılığıyla eserler ve mekân; eserler ve insanlar; eserler ve onları etkileyen anlatılar arasında bir akış, ilişki ve bağ yaratmayı amaçlıyor. 

Sergi mekânının merkezinde konumlanan eser ‘Yaşamın Göbek Bağı’; nehrin akışından, bir yaşam taşıyıcısı olarak ‘su’dan, doğuyor; desenler ise bölgedeki rüzgârın enerjisinden besleniyor; bölgenin yerel taşlarından yapılmış kaideler üzerinde yerleştirilen sığır kuyruğu bitkilerinden yaratılan eserler şifa olgusunu esas alıyor; kilden heykellerin kökeni ise toprağa dayanıyor. Sanatçı eserlerin hepsini bağlayıcı ve büyüleyici bir şekilde bir araya getiren etkileyici bir yöntem oluşturuyor, bu da onları tek bir bütün gibi algılamamızı sağlıyor.


Vuslat (Doğan Sabancı)  ve Hüsamettin Koçan, Baksı Müzesi’ndeki serginin açılışında

Serginin küratörü Chus Martinez’in sergi için yaptığı yorum şöyle:

Emanet kavramı, Vuslat’ın sergisinde ve felsefesinde neredeyse sihirli bir güce dönüşüyor. Onun için ‘emanet’, güven duygusunu anlatmanın ötesinde, daha ileri bir yaşam biçiminin ilham kaynağı; yeni bir düşünce sistemini yansıtan cazip bir fikir. Vuslat, bu fikrin peşinde, samimi bir çabayla geçmiş nesillerle, toprakla ve geleneklerle bağ kuruyor. Diğer insanların geçmiş ve bugünkü deneyimlerine kulak verip duyularımızı açarak; açgözlülüğe ve kayıtsızlığa karşı çıkarak ve nihayet bizi içimizde neşe ve şefkat uyandıran bir kültüre çağırarak…

Bayburt’ta şahane bir ‘zulüm’: Çoruh Nehri’ni yıkayıp, çıkan çöpleri dağın başındaki şamana sergilettiler

 Prof Dr. Hüsamettin Koçan ‘Şahmeran’ hikâyesini anlattı

Hüsamettin Koçan ‘Ayağımdaki Diken’i, pastalı Mona Lisa saldırısını ve İstanbul’daki Şahmeran’ları anlattı

KÖY KUŞADASI

Ürün ya da hizmetleri satın almak fikriyle işleyen ekonomide son yıllarda yeni gelişmeler yaşanıyor. Öyle ki ortak kullanılan otomobiller, scooterlar, evler, ofisler, hizmetlerin takası ve sosyal ağlardaki iş birlikleri her geçen gün daha fazla hayatımıza giriyor. 2022 itibarı ile Avrupa ve ABD’de paylaşım ekonomisi ürünleri geleneksel ürün pazarından yüzde 10 hacim almayı başardı. Bu oranın 2050 itibarı ile tüm dünyada yüzde 50’yi bulacağı öngörülüyor. Paylaşım ekonomisinde beklenen büyümenin en büyük sebebi olaraksa, sahiplik anlayışındaki değişim ve teknolojideki gelişim gösteriliyor.

Çağın ruhu olan verimliliğin bir yansıması olan paylaşım ekonomisi, hayatın her alanında olduğu gibi gayrimenkul sektöründe de etkilerini göstermeye başlamış durumda. Kuşkusuz zaman içinde bu anlayışa uygun pek çok proje göreceğiz. Paylaşım ekonomisi modelini Türkiye’de gayrimenkul alanında ilk kez uygulayan VClub’ın ‘Köy Kuşadası‘ projesi de bunlardan biri.

KUŞADASI’NDA 2’İNCİ YAŞAM..

VClub, Türkiye’nin en güzel tatil beldelerinden biri olan Kuşadaşı’nda farklı ve özgün bir tatil deneyimi vadediyor. ‘ Kuşadası‘nda 2’inci Yaşam’ mottosuyla satışa sunulan proje; sağlık, tatil ve sanatı bir arada sunuyor. 80 dönüm bir arazi içinde konumlanan ‘Köy Kuşadası‘, sevdiklerinizle birlikte mutlu vakit geçirmeniz için özenle tasarlanmış bulunuyor. Bu doğal ortamda ‘canlı manavdan mevsimine göre dalından sebze ve meyveler alabilir, dilerseniz ‘mini çiftlikte kendiniz de yetiştirebilirsiniz. Ya da siz ‘açık hava kütüphanesinde vakit geçirirken çocuğunuz ‘tarım deneyim alanında ilk mahsullerini topluyor olabilir…

Projede yapacaklarınız bununla da sınırlı değil. ‘Mutfak atölyesinde yöresel yemeklerin yapılışlarına dair püf noktaları öğrenebilir, bambu ve palmiye ağaçlarından özel olarak tasarlanmış masaj alanlarında günün yorgunluğunu atabilirsiniz. Ayrıca Köy Kuşadası projesi müşterilerine tatil öncesi ve tatil esnasında yararlanacakları çok gelişmiş bir teknolojik kolaylıklar sağlıyor. Vclub tarafından geliştirilen VPublic mobil uygulaması sayesinde, müşteriler rezervasyon, tatil erteleme, kiralama talebi, misafir sertifikası gibi işlemleri kolay ve zahmetsiz biçimde gerçekleştirirken, ayrıca tatilleri esnasında kullanacakları sosyal alanların rezervasyon işlemlerinden , kendilerine özel yemek menülerine, günlük aktivite önerilerine kadarbir çok yardımcı unsur barındırıyor. Aynı zamanda bu mobil uygulama müşterinin dairesinin de dijital anahtarıdır, kendisine ait daire bu mobil uygulama, tatil boyunca misafirleri yanında anahtar taşıma zahmetinden kurtarıyor

‘TATİL EVİNİZ’ SİZİ BEKLİYOR

Köy Kuşadası, Ege’nin en değerli lokasyonlarından birinde yatırım yapmanın avantajlarını size sunuyor. Tatil köyü anlayışının, sanat, doğal yaşam, doğal tarım ve welness ile birleşerek alınan mülk tapusu ile de size ait olan dairenin kapı numarası sabitlenmesi ile tatil evinize dönüşüyor. Yani her yıl aynı daireye, içinde kendinizi rahat hissettiğiniz ‘tatil evinize’ gidebiliyorsunuz. Zeytin ve palmiye ağaçları ile dolu eşsiz doğanın ortasındaki bir köyde; bir kere ödeyip, ömür boyu tatil yapıyorsunuz. Her yıl ‘Nerede tatil yapsam?’ diye düşünmekten de kurtuluyorsunuz. Seçtiğiniz hafta adedi kadar tatil yapmanın rahatlığını yaşıyorsunuz. Üstelik her mevsim ayrı bir güzelliği olan lokasyonda; turistlik yerler, kışın karın keyfini çıkaracağınız kayak merkezleri ve yazın güneşin içinizi ısıtacağı özel anlaşmalı plajlar sizlere dört mevsim için uygun bir ortam sunuyor.

BU TREND DÜNYADA YÜKSELİŞTE

Köy Kuşadası’nın sunduğu ortam ve imkanlar aslında tüm dünyada yükselişe geçen bir yaşam trendinin ürünü… Tatil ve yaşam anlayışını bu yöne kaydıran insanların sayısı da her geçen yıl artıyor. Türkiye’de olmasa da bu konseptin dünyada çok güzel örnekleri var. Örneğin; ABD’deki tarım köyü Enso Village, sağlıklı yaşamı teşvik etmek için tasarlanmış olup hem sakinlerini hem de gezegenin sağlığını destekleyen fasilitelerle donatılmış bir proje. Birleşik Krallık’ta 25 dönümlük peyzajlı, geniş arazinin arasında yer alan Wadswick Green Village da o projelerden biri. Yaşam, keyif ve huzur üzerine kurulan projede her bina, her alan ve her yüzey, eski kökleri olan yeni bir hikayenin parçası olarak tasarlanmış. Fransa’daki Senior Living + Cre Center da mimarisiyle sakinlerine huzurla yaşadıkları güvenli bir ortam yaratmak için tasarlanmış.